27 Eylül 2012 Perşembe

yazmayalı uzun zaman oldu

                        Yavrum, Biriciğim;
     Annecin sana ne zamandır yaşadıklarımızdan haber vermiyor.Şu sıralar ailecek hastayız.İlk sen oldun grip.sonra ben ve sıra babanda..En ağırı senin hasta olman.Hasta olunca bir gram yemiyorsun zaten az olan öğün sayımız hiçe düşüyor.halsiz, huysuz,uykusuz oluyoruz beraber .Bu hastalıkla ilk defa 40 derece ateşi yaşadık seninle.Annen gece bir gram göz kapağını indirmedi ya daha çıkarsa havale olursa diye(Allah korusun)Atlattık çok şükür ve sen tam bir hafta sonra 20 aylık olacaksın .Gözüm doldu neden bilmem.20 aylık ne demek doğduğundan beri geçen koskoca 20 ay..
      Kızım hayat öyle hızla akıp geçiyor ki bunu senin varlığınla çok daha iyi anladım.Yaşadığımı , yaşlandığımı ,kadınlığı seninle kavradım.sen benim göremediğim yönü açtın.Ufkumu genişlettin.dar pencerem açıldı açıldı ve sen büyüdükçe kocaman olacak..anneler mi yavrularına  çok şey öğretir, yoksa yavruları annelerine ..?Muamma bilemedim.
       Yaşadıklarımızdan hemen aklıma gelenleri kesit olarak sana anlatayım:
Şehrimiz değişti .
Annen Ağrı da sana hamile kaldı.Ankara da senin varlığını öğrendi.Ankara da doğdun.1 buçuk yaşına kadar Ağrı daydık.Şimdi Muğla dayız.Burayı sevdik.kapı önünde parkımız ve parkta senin arkaaa arkaa dediğin arkadaşların var.kendin rahatlıkla parkta oynuyorsun annen oturup doyasıya seni izliyor.
Dil gelişimin çok arttı 3 kelimeli cümleler kurar oldun.Anne emmi nerde gibi...
Hala emmi aşığısın.(emzik)
Evde en sevdiğin oyunlar anneyle oyuncak oynamak, kedicilik oynamak,ya da yarış yapıp saklanbaç oynamak.
Geceleri hala uyanıyorsun ağlıyorsun
Yemek konusu aynı iştahlı bir çocuk olmayacaksın
Takıntılı bir çocuksun aynı babana çekmiş bu yönün.Mesela hep aynı kitabı okuyorsun banada diğerlerini verip oku diyorsun.
İnatçısın dediğim dedik olanlardan babana çekmişsin
Sinirlisin istediğin olmayınca kendini atıveriyorsun yere
Ve dünyanın en güzel kızısın hala ve hala....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder